Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tanrılar diyarı sana kapılarını aralıyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Eyvah Babam

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
D. Julietta McGlazy
De Academiae Lucem - IV. Sınıf
Eyvah Babam Melekler
D. Julietta McGlazy


Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 27
Nerden : Bizantion ^^
Kadın

Eyvah Babam Empty
MesajKonu: Eyvah Babam   Eyvah Babam Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 5:07 pm

Eyvah Babam 6652xEyvah Babam 0cf93d134858358
D. Joseph McBriant & D. Julietta McBriant

    Genç kız, babasının evde olmamasından faydalanıp dışarı çıkmaya karar vermişti. Bu işin sonuçlarını iyice düşünmüştü fakat ona göre babası okuldayken bir problem çıkabileceğini sanmıyordu. Kalabalık New York şehrinin kuytu sokaklarında dolaşmanın nasıl bir duygu olduğunu tatmak istiyordu. Ona göre bunda yanlış bir şey yoktu. Yarım saattir oturduğu koltuktan kalktı ve televizyonu kapatıp kumandayı bir kenara fırlattı. Şuan ders çalışmayı bu sıkıcı evde oturmaya yeğlerdi. Bu koca malikane yalnızken çok sıkıcıydı. Aniden gelen, şiddetli bir istekle kapıya koştu. Elini kapı koluna attığı zaman içini hafif bir pişmanlık duygusu kaplasa da -çünkü babasına söz vermişti ki, öğrencilerin insan kılığına girmesi de yasaktı zaten- bu duygu geldiği hızla kayboldu ve July koşar adımlarla büyük bahçeyi geçip kendisini sokağa bıraktı. İlk önce nereye gideceğine karar veremedi. "Babam beni öldürecek." diyerek yürümeye başladı. Yanından geçtiği adam onu duyunca garip bir ifadeyle etrafına bakındı. July kıs kıs güldü. Adam kendisini göremiyordu ve büyük ihtimalle delirdiğini düşünüyordu. Sarışın melek, adam hızlı adımlarla uzaklaşırken onu izledi. Çöpün yanından gelen sesle irkildi. Dünya'da hiçbir zaman uzun süre kalmamıştı. Sadece okul tatil olduğu zamanlarda geliyordu. Fakat asla burayı tam anlamıyla tanıyamamıştı. Bu yüzden de çöp kutusundan gelen ses onu ürkütmüştü. Küçük adımlarla sesin geldiği yere doğru ilerledi. Kavga eden iki kediden başka bir şey değildi aslında korktuğu şey.

    Çevreyi merak ediyor ama aynı zamanda da evden çok uzaklaşmamaya çalışıyordu. Küçük, sevimli bir parkta yürürken ona göre baya iri olan bir adamla çarpıştı. Julietta az kalsın yere düşerken adam olduğu yerde donakalmıştı. Genç kız tedirgin bakışlarla adamı orada bırakıp yola devam etti. Dünya tehlikeliydi, özellikle de insanlar sizi görmüyorken. Kız kanatlarını topladı ve insan görünümüne büründü. Kendini daha rahat hissediyordu. En azından sırtından çıkan 5 metrelik kanatlar yoktu artık. Böylece kendini daha çok buraya aitmiş gibi hissetti. Yürümekten sıkılınca en yakınındaki banka gitti ve oturdu. Hevesi geçince burası da sıkıcı olmuştu onun için. Keşke okul açılsa artık, diye geçirdi aklında. Çünkü o zaman arkadaşları olacaktı yanında ve bu kadar yalnız kalmayacaktı. Bir süre oturduktan sonra eve dönmeye karar verdi. Hava kararmıştı ve etrafta pek insan kalmamıştı. Aslında onun da insan olmadığı göz önünde bulundurursak sadece iki kişi vardı parkta. Ayağa kalktı ve geldiği yönden yürümeye başladı. Parkın diğer tarafında oturan adamlar da ayaklandılar. Meleğin çok zamanını almadı takip edildiğini anlaması. Yine de emin olmak için bir süre dolambaçlı yollardan yürüdü. Adamlar aynı hızla onu takip etmeye devam edince Julietta da geceye karıştı. İki adam hayalet görmüş gibi birbirlerine baktılar ama zaten sorun gördükleri birini artık göremiyor olmalarıyla. Genç kız kanatları en sonuna kadar açtı ve yerden yükseldi. Gözalıcı kanatların ışıltısı geceyi aydınlatıyordu bir nebze. Fakat kimse göremiyordu onu şuan. Kanatlarını daha hızlı çırpmaya başladı ve halihazırda mevcut bulanan rüzgarı hızlandırdı. Adamlar tekrar birbirlerine baktı, July pis pis gülümserken. Sarışın yere inerken adamlar da uzaklaşmaya başlamışlardı. July tekrar açtı kanatları. Saat insan olarak gezmek için çok geç olmuştu. Dökülmüş yaprakları uçuşturarak kalktı tekrar yerden ve evine doğru uçmaya başladı. Malikane sandığından daha yakındı. Bahçe kapısının önünde yere indi ve çabuk adımlarla iç kapıya doğru yürüdü. Çıkarken kapıyı kilitlememişti. Hemen içeri girdi. İyi ki babam evde değil, dedi kendi kendine ve sırtını kapıya yasladı. Derin bir nefes aldı. Bugün yaşadıklarını unutmayacağı kesindi.


En son D. Julietta McBriant tarafından Perş. Ağus. 04, 2011 12:46 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Damian McGlazy
De Academiae Lucem - Bilge Melek
Eyvah Babam Melekleer
Damian McGlazy


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 31/07/11
Yaş : 31
Erkek

Eyvah Babam Empty
MesajKonu: Geri: Eyvah Babam   Eyvah Babam Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 5:53 pm



En son D. Joseph McBriant tarafından Perş. Ağus. 04, 2011 5:24 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://2011denberi.tumblr.com/
D. Julietta McGlazy
De Academiae Lucem - IV. Sınıf
Eyvah Babam Melekler
D. Julietta McGlazy


Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 27
Nerden : Bizantion ^^
Kadın

Eyvah Babam Empty
MesajKonu: Geri: Eyvah Babam   Eyvah Babam Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 7:04 pm

    Genç kız hala soluk soluğa kapıda duruyordu. Eve girince biraz olsun kendini pişman hissetti ama çok eğlendiğini de inkar edemezdi. Yüzünü kocaman bir gülümseme kaplarken gözlerinden afacan bir parıltı geçti. Toparlanıp salona gitmeye yeltenmişti ki, bütün ev birden aydınlandı. Korkudan kanatları açılıveren July, istemeden askılığı devirdi. Telaşından malikanede kimin olduğuna bakmamıştı bile. "D. Julietta McBriant. Yaramaz cadı. Ne haltlar karıştırdığını biliyorum ve bunu benden saklayabileceğini mi sandın?" Genç kız yavaşça başını kaldırdı ve en masum bakışını atmaya çalıştı. Babası evde olmadığı için öğrenmez sanmıştı ama genç kız, her zaman daha büyük olan bir güç olduğunu unutuyordu. Omuzları düştü ve kanatlarını toparladı. En az babasınınkiler kadar güzel olan kanatlarını... Kanatları konusunda çok hassastı ve her nedense bu konuda çok kibirliydi. Gülümsediğini fark etti ve hemen surat ifadesini değiştirdi. Bir şeyler, kendini savunmak için bir şeyler, demesi gerekiyordu. Babasının sesi çok ciddiydi. Tabi eğer yüzüne dikkatlice baksaydı aslında ona çok kızgın olmadığını anlardı. "Iıııh... Ben şey... diye bir cümleye başlamaya çalıştı ama başarısız oldu. İnkar etmenin anlamı yoktu. Babası tüm tatillerde okulda olurdu öğrenci olsa da, olmasa da. Buraya geldiğine göre kızının ne haltlar karıştırdığını biliyordu. Teslim olurcasına ellerini kaldırdı. "Tamam. Yakaladın beni. Ama sadece biraz eğlenmek istemiştim. Bahse girerim sen de o okulda sıkılıyorsun. Üstelik tek bir öğrenci bile yokken. Benim de bu evde hissettiğim şey aynı! Bütün gün oturmak ve televizyon izlemek dışında yapabildiğim hiçbir şey yok." Elleri yanına düştü. Babasına doğru birkaç adım attı. Adam sessizliğini koruyordu. Melek bu fırsattan yararlanıp günlerdir aklında olan şeyi söylemeye karar verdi. Babası ne derdi bilmiyordu fakat söylemekten zarar gelmezdi. "Belki beni okula götürürsün, ha? Ya da ne bileyim ufak bir tatil falan yapamaz mısın? Baba, bütün okul dönemi boyunca zaten birbirimizi hiç görmüyoruz neredeyse. Tatilde de ayrı kalmak zorunda mıyız?"

    Söylediklerinde ciddiydi. Babasını özlüyordu, onu göremeyince de başka şeylere sarıyordu. Ama geçici heveslerdi bunlar, bu yüzden de hemen sıkılıveriyordu tekrar. Yaşayacağı uzun ömrü düşününce, o daha bebek sayılırdı. Bebekler de mantıklı şeyler yapmazlardı. Her ne kadar çoğu zaman tersini iddia etse de içten içe kabul ediyordu daha çocuk olduğunu. Derslerinde başarılı ve muhteşem kanatları olan bir çocuk...Hüzünlü yüzü bu düşüncesiyle yerini ufak bir gülümsemeye bıraktı. En azından birkaç arkadaşına yakın otursa ki, aynı gezegende bile değildi çoğuyla, tatili daha keyifli geçebilirdi. Ama bunun mümkün olmadığını da biliyordu. Belki de, diye düşündü. Bir daha ki sefer dışarı çıktığımda kendi yaşlarımda birilerini bulmalıyım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Damian McGlazy
De Academiae Lucem - Bilge Melek
Eyvah Babam Melekleer
Damian McGlazy


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 31/07/11
Yaş : 31
Erkek

Eyvah Babam Empty
MesajKonu: Geri: Eyvah Babam   Eyvah Babam Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 5:23 pm


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://2011denberi.tumblr.com/
D. Julietta McGlazy
De Academiae Lucem - IV. Sınıf
Eyvah Babam Melekler
D. Julietta McGlazy


Mesaj Sayısı : 36
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 27
Nerden : Bizantion ^^
Kadın

Eyvah Babam Empty
MesajKonu: Geri: Eyvah Babam   Eyvah Babam Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 7:04 pm

"Gel buraya seni bücür melek" Babasının kahkahası ve ona kollarını açması July'yi çok rahatlatmıştı. Kendini hafiflemiş hissetti ve gidip babasına sarıldı. [color=white]"Bak böyle güldüğüme bakma sana hala kızgınım. En azından yaramazlık yapacağın zaman bana haber ver bileyim. Böyle gizli gizli yaptığında başına birşey gelebilir ve bunu biz çok geç öğrenebiliriz." Başı babasının göğsüne dayalı halde Hı-hı." diye mırıldandı genç melek. "Bunu biz çok geç öğrenebiliriz..." Joseph'in ses tonundaki ani değişim, genç kızı babasına bakmaya zorladı. Yüzündeki gülümseme, gözlerinden yansımıyordu. Julietta fazla üzerine düşmek istemiyordu fakan "Bir şey mi oldu baba? diye ağzından kaçırıverdi. Genç kız meraklanmıştı. En ufak bir şey bile meraklandırırdı onu. Üstelik konu en sevdiği varlık olunca... Onun üzülmesine dayanamazdı genç melek. İri, mavi gözlerini şaşkınlıkla birkaç kez kırptı. Genç kız bir-iki adım geri gidip tekrar baktı babasına. "Bana her şeyi anlatabilirsin. Biliyorsun, değil mi?" Kısa bir duraklamadan sonra yüzüne en neşeli ifadelerinden birini yerleştirip devam etti. "Tabi eğer konuşmak istemezsen anlarım. Bu akşam burada mı kalacaksın? Belki dışarıda bir şeyler yeriz?" Onun neşeli tavrı ortamı biraz olsun yumuşatmıştı. Genç kızın tercihi babasının kalmasından yanaydı. Böylece biraz olsun koşunur, eğlenir, biraz da özlem giderirlerdi. Sonuçta koskoca New York büyük bir şehirdi ve genç melek bu büyük şehrin yarısını bile gezmemişti daha.

Belki, annem burada olsaydı birlikte her yere giderdik, dedi içinden. Annesi nasıl biriydi acaba? Güzel miydi? Akıllı mıydı? Onu seviyor muydu? Sorular aklında dolanıyorken yüz ifadesinin değiştiğini hissetti. Onları hiç tanıyor olsa bile ailesini özlüyordu. İçgüdüseldi belki de. Melekler duyguları insanlardan çok daha yoğun yaşarlardı. Babasının endişeli surat ifadesini görünce "Ah, sadece düşünüyordum." Yapabildiği tek şey de düşünmekti zaten. Onlar yanında, hayatta olsaydı nasıl olurdu düşünmeden edemiyordu. Kafasını hafifçe salladı, bu düşüncelerden kurtulmak için. Tekrar gülümsedi ve babasına baktı. Onun tek ailesi oydu. Hem annesi hem de babasıydı o. Onun her şeyiydi. Uzandı ve babasının yanağına küçük bir öpücük kondurdu. "Beni hiç bırakma olur mu?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Eyvah Babam
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Yeraltı Mağarası :: Kuytu Köşe :: Dünya Şehirleri-
Buraya geçin: