Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tanrılar diyarı sana kapılarını aralıyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Doğal ateşte mangal keyfi II *-*

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Isis Dione Rossi
De Academia - Hademe
De Academia - Hademe
Isis Dione Rossi


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 29/07/11
Yaş : 28
Nerden : Italia <3
Kadın

Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Empty
MesajKonu: Doğal ateşte mangal keyfi II *-*   Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 9:35 pm

Mekan: Yanartaş, sahil. - Mavi denizin kıyısında uzun yontulu bir taş vardır ve o taştan hiç sönmeyen bir alev fışkırır.
Zaman: Gece yarısı, sayamacağın kadar yıldızlı bir gökyüzü varken.


Karakterler:
Isis Dione Rossi & Itachi Uchiha

Dione akademideki öğrencilere her zaman sevgiyle yaklaşırdı. İster melek olsun ister şeytan olsun hepsini kollardı. Dione'un şeytan olmasına rağmen melek annesinden aldığı özellikleri vardı. Ondan küçüklere ve savunmasızlara hiç dayanamazdı. Ama Ita Dione için bir çocuk sevgisinden farklı bir şeydi. Bu gerçekten uygunsuzdu tabii, sekiz yüz yirmi yaşındaki bir bayanın on sekiz yaşında bir çıtırla birlikte olması. Ama sonuçta Dione 20 yaşından sonra hiç büyümemiş, senelerce yerinde sayıklamıştı hep genç kalacaktı. İki sene sonra Ita Dione ile aynı yaşa gelecekti, yani en azından görünüşte. O zaman hiç bir sorunları olmayacaktı, Dione Ita'yı malikanesine kaçırır ve sonsuza dek onu oraya kapatırdı. Evet bu gayet güzel bir fikirdi. Zaten malikanede yok yoktu. Ne olacaktı bir milyon sene kadar hayatını orada sürdürse. Belki sıkılacaktı, kesinlikle sıkılacaktı. Aptal düşüncelerinden uyanan Dione, mavi kırmızı alevler çıkartan yontulu taşlara doğru ilerledi.

Yanartaş gerçekten çok güzel bir mekandı; şeytan mabedi. İki kelimeyle tamamen tanımlanıyordu. Yanartaş, şeytanın, ateşin ve toprağın eviydi. O yontulu taştan yüzyıllardır hiç bitmeyen bir ateş çıkıyordu. Söylentilere göre insanlık tarihinde ilk olimpiyat ateşi buradan getirilmişti. Dione durduk durmadık yerde düşüncelere dalan biriydi. Birden gerçek dünyadan kopar ve aklına birbiri ile alakasız şeyler getirirdi. Ita'ya yaklaştı ve yanartaşını ışığının gölgesinde Ita'nın güzel yeşil gözlerine baktı. ''Biliyor musun Ita gerçekten çok güzel gözlerin var.'' Sonra Ita'nın cevap vermesini beklemeden koşa koşa yanartaşın oraya gitti. Arkadan Ita'nın hızlanan adımlarının sesini duyabiliyordu. Onun şu an aptal işlerle uğraşıyor olması gerekirdi ama Dione, Ita'yla güzel bir mangal yapmayı ve belki de ona açılmayı seçmişti. Yanartaşın sımsıcacık bir bölümüne oturdu ve koluna taktığı sepetten kan kırmızısı bir örtü çıkardı. Bu sırada Ita ona yaklaşmıştı.

''Gel Ita, mangal zamanı.'' dedi ve Ita'nın oturmasını bekledi. Sonra sepetinden naylon poşete sarılmış ejderha eti çıkarttı. Ejderha eti gerçekten en lezzetli olanıydı. Bir ejderha öldürüp etini almak veya herhangi bir yerde ejderha eti takası yapmakçok zor olsa da Dione Ita için bulmuştu. Ejderha etini iri yarı bir kasapla bir simge sırrı karşılığında takas etmişti. Şimdi o sır adamın insan gazetesine anlatmasıyla birlikte onu zengin edecekti. Ejderha etide Dione ve sevgilisinin midesine inecekti. Dione poşetten pembemsi bir et çıkarttı ve onu uzun bir şişe taktı. Yanartaşa doğru uzandı ve eti kızartmaya başladı. Alevlerden gelen sıcaklık Dione'u rahatsız etmiyordu, çünkü o zaten bir şeytandı, vücut ısısı o sıcaklığın on katına bedeldi. Eti kızartırken göz ucuyla Ita'ya baktı. Ita çevreye uyum sağlamaya çalışıyor gibi görünüyordu. Ve yaratıkların dilinde kötü diye adı çıkmış bir bayanla yalnız oturmanın gerginliğini yaşıyora benzemiyordu. Daha çok rahattı. Aynı Dione'un Ita'nın yanında hissettiği gibi. Pembe renkten kahverengiye dönen ve biraz daha ateşin üzerinde kalacak olursa siyaha dönecek olan eti alevlerin üzerinden çekti. Ita'ya doğru uzattı. Ita eti şişten sıyrıklarken Dione artık bir şeyler konuşmanın gerektiğini düşünmüştü.

'''Eee Ita... Hep ders konuşacak değiliz ya. Bana farklı şeylerden bahsetsene, mesela ailen, yada dur bir dakika ben aile konusunu pek sevmem hiç açmayalım bence. Bana bir arkadaş gibi davran, bir bilge gibi değil. Ve lütfen güzel bir konudan bahset.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mysterium-dei.yetkin-forum.com
Itachi Uchiha
De Academia Tenebras - V. Sınıf
Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Eytaann
Itachi Uchiha


Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 03/08/11
Yaş : 31
Nerden : Kars'tan daha uzak bir Doğudan..
Erkek

Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Empty
MesajKonu: Geri: Doğal ateşte mangal keyfi II *-*   Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 8:51 pm

Itachi , hayatı ve soyu hakkında bunca zaman kendi içindeki düşüncelerinde boğulmaktaydı. Ancak şu anda yaşamakta olduğu olay kendisinin doğru yerde olduğuna , De Academia Tenebras'a ait olduğuna , Şeytan soyundan geldiğine biraz daha inandırmakta ve kafasındaki soruları yanıtlamaya çok büyük yardımda bulunmaktaydı.
Dione'un yanında , daha önce hiç olmadığı kadar rahattı. Tanımadığı hisler bütün vücudunda , bütün damarlarında dolanıyordu. Bir yandan bu hisleri sorgularken , Bayan Dione'dan , içindeki bu hisler başta olmak üzere çok şey öğreneceğini ve kendisi için bir yol gösterici olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Daha önce hiç bir bayan ile korkusuzca ve bu denli yakınlaşmamıştı. Kendi soyu konusunda , kendisi ile çatışan 18 yaşındaki bir Şeytan için bu yakınlaşma iç ürpertici olmalıydı ; Fakat Itachi , Dione'un kararlı ve ateşli gözlerine bu denli yakından baktığında , kaybettiği şekerini bulan bir insan çocuk gibi mutlu olmuştu. Ardından , gözleri hakkında işittiği iltifat karşısında nefesi kesilmişti. Dione'un , daha önce , kendi gözlerine bakmadığını düşünmüştü. Dione'a karşı kontrol edemediği , en azından şu anda kontrol edemediği bir enerji hissediyordu.
Bütün bu gariplikler , Itachi'nin beyninde oradan oraya koşuştururken Itachi birden Dione'un isteği karşısında sessiz kaldığını farketti ve "ah.. Afedersiniz Bayan Dione." diyerek kafasını öne eğdi ve iç geçirdi.


"Kararınızı değiştirmeseydiniz korkarım bir cevabım olmayacaktı Bayan Dione. Sizinle çok fazla vakit geçirmemiş olsakta belki sizde farketmişsinizdir.. Ben çoğu zaman kendi kendimle çatışır ve ait olduğum yer konusunda bir yargıya varamam. Bunun sonucunda garip davranışlar sergileyebilirim. Bu çatışmalarımın sebebi ailemi hiç görmemiş olmamdır.Ben , dünyaya geldikten 2 gün sonra beni bir hastahaneye bırakmışlar ve beni başka bir aile evlat edinmiş. Beni neden bıraktıklarını bilmiyorum ; Fakat bu zamana kadar yaşadığım insanlar arasında , ailelerin , çocuklarını mutlu etmek için birşeyler yaptıklarını gözlemledim. Belkide ailemde , beni mutsuz edeceklerini düşündükleri bazı şeyler vardı.Şu anda bundan emin olamıyorum. Aileme dair bildiklerim , evlatlık edildiğim ailenin bana verdiği bilgilere dayanarak , bunlardan ibaret. Güzel bir konudan bahsetmemi istediniz ; Ancak bu ana kadar güzel olarak değerlendireceğim veya birbiriyle kıyaslayabileceğim çok fazla anım olmadı. İnsanların günüyle Pazar günleri evlatlık edindiğim aile tarafından kiliseye götürülürdüm.Zaten bu günlerin dışında onlarla da çok fazla zaman geçirebildiğim söylenemez. Sürekli evden uzakta bir yerlerde oluyorlardı. Ve , Bayan Dione.. Pazar günleri , kiliseye girdiğimde inanılmaz bir baş ağrısı ile karşılaşıyordum. İnsanların huzur verici dediği ve ilahi olarak adlandırdıkları , müzik tarzındaki sesler benim halisülasyonlar görmeme sebep oluyordu.Belki bunun nedenini sizden öğrenebilirim. Ama şu anda farklı bir konuşma yapmak istiyorum."


Tekrar bir iç çeker ve kafasını kaldırıp , bir kez daha , o ateşli gözlere bakma cesaretinde bulunur. Sonucunu düşünmeden hislerini anlatmaya çalışır.


"Bu an , benim , doğumumdan beri beklediğim anmış gibi hissediyorum. Sizin yanınızda , kendimi , bir suç olarak sayılabilecek kadar rahat hissediyorum sanırım. Eğer böyle bir durum söz konusu ise kendime çeki düzen verebilirim ama içimde
noksan olan bir duyguyu tamamlıyor gibisiniz. Adlandır derseniz , adlandıramam. Yok et derseniz , yok edemem. Kontrol edemediğim bir duygu bu. Tıpkı , şu anda üstünde bulunduğumuz yanartaşın ateşi gibi.. Hiç sönmeyecek , hiç kaybolmayacakmış gibi.. Imm... Bayan Dione.. Bir şey daha.."



Cebinden , annesinden ona kalan tek hatıra olan simsiyah Anı Aynasını çıkartır ve Dione'un suratına tutar. Ayna yerinde uçsuz bucaksız bir karanlığa sahip olan bu aynada , Dione'un suratı beliriverir. Itachi , Dione'un bu aynadan haberdar olduğunu düşünür. Düşündüğü gibidir de , Dione , bu aynadan haberdardır. Ancak bu ayna sadece ileri gelen şeytanlarda bulunabilecek bir aynadır. Dione , şaşkınlıkla , önce aynaya sonra Itachi'ye bakar ve fazla açık vermeden bu aynayı bildiğini ama neden içinin boş olduğunu ve neden dolduracak kişinin , kendisinin olduğunu sorar. Itachi , tebessüm ederek hızlıca cevaplar.


"Bayan Dione , söylediğim gibi benim güzel olarak adlandırabileceğim bir anım olmadı. Ama bunun için mutsuz değilim. Çünkü size karşı dolu bir Anı Aynası tutma saygısızlığında bulunmak istemezdim. Ateşi yani kendimi gördüğüm gözleriniz benim en güzel ve daimi anım olacak. Bu Anı Aynası , bana , annemden kalan tek hatıraymış. Ben , gerçek annemi görmediğim için bu ayna hakkında pek birşey hissedemiyordum şu ana kadar. Şu an itibariyle , hem annemin bana kalan tek hatırası , benim için değerlenicek hem de güzel olarak adlandırabileceğim bir anımın olduğunu , bu aynaya her bakışımda hatırlayacağım."


Bir şeyler söylemesini beklercesine gözlerini Dione'un gözlerine diker ve bir süre sessiz kalıp iç dünyasına çekilir. Bir yandan mutluluğunun katlandığını ve daha canlı hissettiğini farkederken , diğer bir yandan da kendisinden yaş yaş büyük olan , hatta bilge bir şeytan olan Dione'a karşı küstahca konuştuğunu düşünür. İster istemez umutsuz bir surata bürünür. Itachi kimdir ki ? Belkide Dione , sadece , onun yalnızlık çektiğini ve biraz destek sağlayıp okul içindeki faaliyetlerine daha fazla odaklanmasını sağlamaya çalışıyordur. Ama , o halde neden okul harici bir konuya davet etmişti ? Itachi'nin kafası , bu sefer , ailesi veya soyu sebebiyle olmasada yine karışmıştı. Tam bu sırada , onun yol göstericisi olan Dione durumun farkına varmıştır ve Itachi'nin kafasındaki bu karışıklığa son vermek , onun sorularını cevaplamak için Itachi'yi , kendine biraz daha yaklaştırıp , ellerini tutarak , fısıldar bir ses ile kelimelerini dökmeye başlamıştır...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isis Dione Rossi
De Academia - Hademe
De Academia - Hademe
Isis Dione Rossi


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 29/07/11
Yaş : 28
Nerden : Italia <3
Kadın

Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Empty
MesajKonu: Geri: Doğal ateşte mangal keyfi II *-*   Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Icon_minitimeCuma Ağus. 05, 2011 5:27 pm

"Kararınızı değiştirmeseydiniz korkarım bir cevabım olmayacaktı Bayan Dione. Sizinle çok fazla vakit geçirmemiş olsakta belki sizde farketmişsinizdir.. Ben çoğu zaman kendi kendimle çatışır ve ait olduğum yer konusunda bir yargıya varamam. Bunun sonucunda garip davranışlar sergileyebilirim. Bu çatışmalarımın sebebi ailemi hiç görmemiş olmamdır.Ben , dünyaya geldikten 2 gün sonra beni bir hastahaneye bırakmışlar ve beni başka bir aile evlat edinmiş. Beni neden bıraktıklarını bilmiyorum ; Fakat bu zamana kadar yaşadığım insanlar arasında , ailelerin , çocuklarını mutlu etmek için birşeyler yaptıklarını gözlemledim. Belkide ailemde , beni mutsuz edeceklerini düşündükleri bazı şeyler vardı.Şu anda bundan emin olamıyorum. Aileme dair bildiklerim , evlatlık edildiğim ailenin bana verdiği bilgilere dayanarak , bunlardan ibaret. Güzel bir konudan bahsetmemi istediniz ; Ancak bu ana kadar güzel olarak değerlendireceğim veya birbiriyle kıyaslayabileceğim çok fazla anım olmadı. İnsanların günüyle Pazar günleri evlatlık edindiğim aile tarafından kiliseye götürülürdüm.Zaten bu günlerin dışında onlarla da çok fazla zaman geçirebildiğim söylenemez. Sürekli evden uzakta bir yerlerde oluyorlardı. Ve , Bayan Dione.. Pazar günleri , kiliseye girdiğimde inanılmaz bir baş ağrısı ile karşılaşıyordum. İnsanların huzur verici dediği ve ilahi olarak adlandırdıkları , müzik tarzındaki sesler benim halisülasyonlar görmeme sebep oluyordu.Belki bunun nedenini sizden öğrenebilirim. Ama şu anda farklı bir konuşma yapmak istiyorum." Isis Itachi'den çok ilginç bir cevap beklemiyordu fakat gözlerine bakılırsa Itachi farklı şeyler hissediyordu. Isis Itachi'yi hep normal bir ailenin çocuğu sanmıştı. Ailesiyle mutlulukla yaşamış ve yaşamaya devam edecek bir çocuk. Ama onun yaşadıkları Isis'in ki gibi farklıydı. Ve biraz da acı doluydu. Isis'de Itachi'de aile konusunda yalnızdı. Hayatlarını yalnız sürdürmüş ve yalnız yaşamışlardı. Öğrenmeleri gereken şeyleri tek başlarına yapmışlardı ve hata yaptıklarında ellerinden tutan kimseleri olmamıştı. Onlara nasihat verecek hatalarını anlamalarına yardım edecek bir yığın hiç kimseleri vardı sadece. Itachi'nin gözlerinin içine dikkatlice ve nazikçe bakarak konuştu.

''Aslında benimde öyle bir hikayem var. Fakat oldukça uzun bir hikaye. Kimse bilmez ama seninle her şeyi paylaşasım var Ita bir şekilde bir güven hissediyorum yaşım gibi sonsuz bir güven.'' Itachi sessiz bir iç çekti ve ona bakan Isis'e karşılık verdi ve gözlerinin içine bakıp konuşmaya devam etti. Itachi bir şeyler anlattıkça Isis ona daha da yakınlaşıyordu. Aynı şeyleri hissedip, paylaşmak gerçekten hoş bir duyguydu.
"Bu an , benim , doğumumdan beri beklediğim anmış gibi hissediyorum. Sizin yanınızda , kendimi , bir suç olarak sayılabilecek kadar rahat hissediyorum sanırım. Eğer böyle bir durum söz konusu ise kendime çeki düzen verebilirim ama içimde noksan olan bir duyguyu tamamlıyor gibisiniz. Adlandır derseniz , adlandıramam. Yok et derseniz , yok edemem. Kontrol edemediğim bir duygu bu. Tıpkı , şu anda üstünde bulunduğumuz yanartaşın ateşi gibi.. Hiç sönmeyecek , hiç kaybolmayacakmış gibi.. Imm... Bayan Dione.. Bir şey daha.." Isis bu sözler üzerine kıpkırmızı olmuştu, Itachi fark etmesin diye başını eğdi ve mangal yapmaya devam etti. Poşetten bir parça daha et çıkardı, onu bir şişe taktı ve yanartaşın ateşine doğrulttu. Ateşten çıkan çıtırtılar Isis'e huzur veriyordu. Bu sırada Ita siyah bir nesne çıkardı ve Isis'in suratına doğrulttu. ''Anı aynası...'' diye konuştu iç sesiyle. Şu an Itachi'nin elinde bulunan şey büyük anlamlar ifade eden bir cisimdi. O güzel bir aynaydı ve güzel yetenekleri vardı, sadece çok asil şeytanlara has bir nesneydi. Şu an takas olarak karşılığı olmayan bir şeydi. Gördüğü ayna karşısında Isis'in gözleri ister istemez büyüdü. Gerçekten çok şaşırmıştı. Itachi tahmin ettiğinden çok daha farklı bir şeytandı. Bu da onu özel kılan özelliklerden biri oluvermişti. Onu tanıdıkça daha da ısınıyordu. Ve Isis'e birden Itachi'ye sokulmaya, kocaman sarılma isteği gelmişti ama önce Itachi'nin laflarını bitirmesini bekledi. ''Buradaki niye benim Itachi?'' Bu soru ciddi bir soru olmuştu. Okul içinde bile Isis Itachi'ye Ita diye hitap ederdi.

"Bayan Dione , söylediğim gibi benim güzel olarak adlandırabileceğim bir anım olmadı. Ama bunun için mutsuz değilim. Çünkü size karşı dolu bir Anı Aynası tutma saygısızlığında bulunmak istemezdim. Ateşi yani kendimi gördüğüm gözleriniz benim en güzel ve daimi anım olacak. Bu Anı Aynası , bana , annemden kalan tek hatıraymış. Ben , gerçek annemi görmediğim için bu ayna hakkında pek birşey hissedemiyordum şu ana kadar. Şu an itibariyle , hem annemin bana kalan tek hatırası , benim için değerlenicek hem de güzel olarak adlandırabileceğim bir anımın olduğunu , bu aynaya her bakışımda hatırlayacağım." Itachi'nin ağzından dökülen kelimeler Isis'i çok etkilemişti. Hemde hiç ummadığı kadar çok ki Isis Itachi'yıe sarılma cesaretinde bulunmuştu. Oturduğu yerden bir kaç santim daha yana kaydı ve konuşmaya daldığından kömür olmuş eti elinden yere bıraktı. Itachi'nin iki elini sımsıkı tuttu ve ellerinin arasına aldı. Evet korkusuz bir şeytan olabilirdi, yada bir ejderhayla dövüşebilirdi ama şu utancını saklayamıyordu hiçbir zaman. Suratı yine domatese dönmüştü ve yanartaşın alevleri hem onları ısıtmaya hem de aydınlatmaya yetiyordu. Itachi Isis'in yüzünü kesinlikle görebilirdi.

''Biliyor musun Ita, seninleyken her şey çok daha farklı. Bir rüyada gibiyim ve bazen kendimi kontrol edemiyorum. Belki de yaptıklarım yanlış şeyler, umarım senin için bir sıkıntı yaratmıyorlardır. Ve o aynada gördüklerim... Bu kesinlikle hayatımda yaşadığım en güzel an. Biraz mahcup olmadım değil ama yine de güzel hissettirdi. Güzel hissettirmesinin nedeni bir ego meselesi de değil aslında, sadece karşılık hissettirdi. Bir şeylerin karşılığı... Aslına bakarsan Ita ben seni çok seviyorum ve bu arkadaş olmaktan biraz daha farklı. Ehh.. Tabi birde şey var ben seni okulda hep yalnız gördüm ama... Evet bunu yapmamalıydım sanırım. Kendini kontrol etme meselesi işte. Belki de bu sözlerim başını derde sokacak, belki de bir ilişkin var kim bilir..'' Sonunda içinde bir cesaret toplamış ve söylemişti. Asllında deli ceserati olmuştu bu biraz. Öyle pat diye bunun lafı edilir miydi? Ama artık içinde taşıdığı bu ağır yükten kurtulmuş ve onu paylaşmıştı. Bu ona iyi gelmişti ama acaba Itachi'nin bu kelimelere olan tepkisi ne olacaktı. O bir şeytandı ve herkes onu kötü olarak biliyordu. Ama kimse onun içinde de duygu olduğunun farkında değildi. Ne yani şeytan dediğin yaratık mutant gibi yaşayan bir şey mi olmak zorundaydı? Onunda duyguları vardı. İçinde kelebekler uçuşturan güzel şeyler veya karnına yumruk yemiş gibi hissettiren kötü şeyler... O da bunları hissedebiliyordu. Ama Itachi kendisine inanmayacak olursa artık o hisleri donduracağına söz verdi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mysterium-dei.yetkin-forum.com
Itachi Uchiha
De Academia Tenebras - V. Sınıf
Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Eytaann
Itachi Uchiha


Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 03/08/11
Yaş : 31
Nerden : Kars'tan daha uzak bir Doğudan..
Erkek

Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Empty
MesajKonu: Geri: Doğal ateşte mangal keyfi II *-*   Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Icon_minitimeC.tesi Ağus. 06, 2011 9:03 pm

Dione Itachi'ye sarıldığı an , Itachi kenetlenip öylece kalıvermişti. Belki de karşılık verip , onunda ellerini Dione'a dolaması gerekiyordu. Ancak kafası hala karmakarışıktı.O bilge şeytandı. İstediği herşeyi yapabilirdi. Ama Itachi içindeki derin duygulara rağmen yinede bir ilk olmasının , hemde bilge şeytan ile bir ilk olmasının tereddütünü yaşıyordu.Daha önce böyle duygular hissederek bir varlıkla sarılmamıştı. Karnında bir ağrı belirmişti. Git gide artan bir ağrıydı bu. Bir süre daha öylece , bir şey yapmadan beklemeyi seçti.Bu , belki de Dione'u incitecekti ama henüz zamanının olmadığını bir kaç adımı daha , Dione'dan beklemesi gerektiğini düşünmüştü. Ve çok geçmedende Dione koşar adımlar atmıştı Itachi için.

''Biliyor musun Ita, seninleyken her şey çok daha farklı. Bir rüyada gibiyim ve bazen kendimi kontrol edemiyorum. Belki de yaptıklarım yanlış şeyler, umarım senin için bir sıkıntı yaratmıyorlardır. Ve o aynada gördüklerim... Bu kesinlikle hayatımda yaşadığım en güzel an. Biraz mahcup olmadım değil ama yine de güzel hissettirdi. Güzel hissettirmesinin nedeni bir ego meselesi de değil aslında, sadece karşılık hissettirdi. Bir şeylerin karşılığı... Aslına bakarsan Ita ben seni çok seviyorum ve bu arkadaş olmaktan biraz daha farklı. Ehh.. Tabi birde şey var ben seni okulda hep yalnız gördüm ama... Evet bunu yapmamalıydım sanırım. Kendini kontrol etme meselesi işte. Belki de bu sözlerim başını derde sokacak, belki de bir ilişkin var kim bilir..''

Itachi , bu sözleride işittikten sonra , cevap vermenin zamanının geldiğini düşünmüştü ; Ancak , bu kısa süre zarfı içerisinde , Dione'a bir ünvan verememişti. Daha önce hissetmediği duyguları hissediyordu ona karşı , adlandırmak zordu. Bir anne yerine mi koymalıydı ? Ama genel anlamda annelik ünvanına benzese de , bir erkek varlık , karşısındaki dişi varlığın gözlerine bakarken eğer onunla , her ne şekilde olursa olsun vücutlarını bir araya getirmek arzusuyla yanıp tutuşuyor ise , bu anne olarak adlandırılabilecek bir duygu olamazdı.Dione , ona ilişkiden bahsetmiştir. Itachi , ilişkiler konusunda pek fazla ilerleme kaydedemediği için :

"Evet bir kaç tane ilişkim var Bayan Dione. Evlat edindiğim ailemle aramızdaki ilişkiler , bakıcım ile aramdaki ilişki , rahip ve rahibeler ile aramdaki ilişkiler.."

diye devam eden garip bir cevap sunmuştu.Bu Dione için başta ürkütücü , daha sonra güldürücü bir yorum olmalıydı. Daha sonra , çekingen ve nötr bir cevap vermek üzere konuşmaya başlayan Itachi "Aslında Bayan Dione.." der ve ardından karın ağrısı dayanılmaz bir hal alır. Itachi suratında acı bir ifade ile karnına sarılır. Yanartaşın üzerindeki alev harlamaya ve yükselmeye başlar. Itachi'nin konuşmasını henüz başlamadan kesen şey , Dione'a karşı hissettiği kontrol edilemez enerjidir. Etraf canlanmaya başlar. Toprak oradan oraya savrularak ufak ufak hortumlar meydana getirir.Itachi'nin bedeni çevresinde inanılmaz bir aura oluşur. Nocte kanatları biçim değiştirerek Ramus şekline bürünmeye başlar. Itachi , gözleri kapalı bir biçimde kafasını kaldırır. Dione'a döner ve gözlerini açar. Alev alev yanan iki tane pentegram vardır göz bebeklerinde. Hem Itachi hem de başka bir varlığın sesinin karıştığı bir ses tonuyla konuşmaya başlar.

"Dione.. Doğumumdan beri bu anı bekledim. Sensiz geçen zamanlarım hiç te kolay olmadı. Tıpkı senin için de bensiz geçen zamanların kolay olmadığı gibi. Itachi , sadece seninle beraber olduğu sürece asıl kimliği ile yaşayabilir. Seninde , kendinden yaşlarca küçük o kadar öğrenci içerisinden , Itachi'ye karşı farklı duygular beslemen bir tesadüf değil. Itachi'nin damarlarında senin kanın dolaşıyor."

Bu da neyin nesiydi böyle ? Yoksa Itachi'nin ilk düşündükleri doğru muydu ? Dione , Itachi'nin annesi olabilir miydi ? Hayır.. Böyle bir şeyi Dione neden saklardı ki ? Itachi , garip sesiyle konuşmaya devam etti.

"Sen doğduğunda geçirdiğin bir hastalık nedeniyle senden kan alınmıştı. Hastalığın zararsız bulunmuştu. Kanın , tabi ki de çöpe atılmadı. Değerli ve fazla bulunmayan bir kana sahipsin. Annen bir melekti Dione bunu biliyorsun. Tıpkı Itachi'nin annesininde melek olduğu gibi. Itachi , doğduğunda kansız kalmıştı ve senin kanın ona can verdi. Yani diyeceğim şu ki : Birbirinizi asla bırakmayın. Sonsuzluk sizi bekliyor.."

Bu herşeyi açıklıyordu. Itachi'nin içindeki bu enerji , hayatının başından beri hem Itachi'nin başına gelenleri hem de , aynı kana sahip olduğu için Dione'un başına gelenleri biliyordu. Itachi'nin gözleri eski , yeşil halini aldı ve aurası yavaş yavaş kayboldu. Itachi , vücudunu zorlanarak ayakta tutabiliyor gibiydi. İki elinide Dione'un yanaklarına koydu ve fısıldadı.

"Seni çok seviyorum sevgilim. Dione..."

Ardından , halsiz düşen bedenini , sevgilisinin kollarına bıraktı. İlk kez Bayan lakabını kullanmamış , Dione demişti. Daha da güzeli , vereceği ünvanı bulmuştu. Dione , onun sevgilisiydi. Artık bir engelleri kalmamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isis Dione Rossi
De Academia - Hademe
De Academia - Hademe
Isis Dione Rossi


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 29/07/11
Yaş : 28
Nerden : Italia <3
Kadın

Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Empty
MesajKonu: Geri: Doğal ateşte mangal keyfi II *-*   Doğal ateşte mangal keyfi II *-* Icon_minitimePaz Ağus. 07, 2011 6:13 pm

Isis genellikle vücut sıcaklığının yüksek olması nedeniyle artan sıcaklığın farkına hiç varmazdı. Ama şimdi ellerindeki küçük ellerin hissettirdiği şey farklıydı. Çünkü ona hissettiriyordu. Bir şeytan, olması nedeniyle vücut sıcaklığı belki de kırkın üzerindeydi. Itachi Dione için farklı bir şeydi. Söyledikleri belki abartı kaçmıştı. Şeytan olmanın kötü tarafı da buydu. Kolayca saklayıp saklanabiliyordun ama inanç sağlamak çok gerçekten çok zordu. Itachi, Isis'in ellerinin arasında uçacak bir kuş gibi duruyordu. Rahatsız olmuşa benziyordu ama Isis onun sözcüklerini duymadan Itachi'yi bırakmayacaktı. Itachi'ye daha da sıkı sarılmak, bütün gece öyle oturmak istiyordu. Yanan ateşin çıtırtıları Isis'in endişelerini, heyecanını alığ götürüyordu. "Evet bir kaç tane ilişkim var Bayan Dione. Evlat edindiğim ailemle aramızdaki ilişkiler , bakıcım ile aramdaki ilişki , rahip ve rahibeler ile aramdaki ilişkiler.."

Itachi gerçekten çok saf biriydi. Isis gözlerinin içine bakarak yumuşakça gülümsedi. Birden küçük bir kahkaha atası gelmişti ama Itachi bozulur diye gülücüğünü içinde saklı tuttu. Onu kırmak isteyebileceği, yapabileceği en son hataydı. Evet hayatı boyunca bir çok hata yapmış ve yalnız kalmıştı ama Isis artık Itachi olmadan yaşamak istemiyordu. Onunla güne başlamak ve gününü onunla bitirmek. Aralarındaki aşk yasak aşka dönüşmezse gerçekten iyi olacaktı. Çünkü bazı konularda şansları hiç yaver gitmiyordu ve bu yaş meselesi okul çevresinde ve Naka'nın gözünde onları zorlayacaktı. Isis gülümsemeye devam etti ve ''Umarım Naka'nın gazabına uğramayız.'' diye iç geçirdi. Isis tam cevap verecekti ki Itachi'nin vücudundaki tüm kaslar gerilmeye başladı. Itachi ellerini karnına götürdü ve hafifçe büzüldü, canı acıyora benziyordu. ''İyi misin Ita?'' diye sordu Isis. Evet şeytanlarda hasta oluyorlardı ama pek karın ağrısı yaşamazlardı. Birden yanartaşın ateşi yukarı doğru fırladı. Isis bu olaya şaşırmıştı, garip şeyler oluyordu. Kum tanecikleri Itachi'nin etrafında dönmeye başlamıştı. Naka'nın gazabına mı uğramışlardı acaba. Itachi'nin kanatları birden ağır ağaç gövdesinden yapılma Ramus kanatlara, Isis'in kanatlarına dönüştü. Isis ilk defa bir kanat değişimine şahit olmuştu. Itachi hızla kafasını Isis'e doğru çevirdi ve gözlerine bakarak konuşmaya başladı. Seninde bir gariplik vardı. Sanki iki kişi aynı anda aynı şeyleri söylüyor gibiydi.

"Dione.. Doğumumdan beri bu anı bekledim. Sensiz geçen zamanlarım hiç te kolay olmadı. Tıpkı senin için de bensiz geçen zamanların kolay olmadığı gibi. Itachi , sadece seninle beraber olduğu sürece asıl kimliği ile yaşayabilir. Seninde , kendinden yaşlarca küçük o kadar öğrenci içerisinden , Itachi'ye karşı farklı duygular beslemen bir tesadüf değil. Itachi'nin damarlarında senin kanın dolaşıyor." Isis şok olmuştu. Bir an Itachi'nin ona iğrenç bir şaka yaptığını düşündü ama sesini istese de bu hale getiremezdi. Farklı bir şeyler oluyordu. Ardından yine Itachi ile o ses birlikte konuşmaya devam ettiler. "Sen doğduğunda geçirdiğin bir hastalık nedeniyle senden kan alınmıştı. Hastalığın zararsız bulunmuştu. Kanın , tabi ki de çöpe atılmadı. Değerli ve fazla bulunmayan bir kana sahipsin. Annen bir melekti Dione bunu biliyorsun. Tıpkı Itachi'nin annesininde melek olduğu gibi. Itachi , doğduğunda kansız kalmıştı ve senin kanın ona can verdi. Yani diyeceğim şu ki : Birbirinizi asla bırakmayın. Sonsuzluk sizi bekliyor.."

Ehe. Bu bir şaka mı? Demek Isis'in melek annesinin bir meleğin hayatını kurtarsın diye verdirdiği kan bir şeytanı daha hayata tutundurmuştu. Isis ister istemez bunu düşündü. Çünkü annesine karşı hala bir kin vardı içinde. Onun dışlayıcı hareketlerinin Isis'te bıraktığı etki asla son bulmayacaktı. Bu Isis'in içindeki ateşi yaratan şeydi zaten. Sonra Isis Itachi'yi düşünmeye başladı. Bugün burada anlaşılmaz şekilde gelişen olaylar ve duydukları her şeyi açıklıyor gibiydi. Aralarında olan biten her şeyi. O birbirlerini gördükleri andan itibaren oluşan çekimi... "Seni çok seviyorum sevgilim. Dione..." Bu yumuşak ses ve az önce avucunun içinde olan güzel ellerin yanaklarında bıraktığı sıcaklık Isis'i titretti. ''O da beni seviyor.'' diye iç geçirdi. Isis Itachi'nin yorgun düşmüş bedenini kendine doğru çekti ve Itachi'nin kafasını dizlerine koydu. Yavaş yavaş saçlarını okşadı. ''Sanırım uyumalıyız Ita. Sen çok yorgun bir gün geçirdin şimdi gözlerini kapat ve zihnini boşalt.''

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mysterium-dei.yetkin-forum.com
 
Doğal ateşte mangal keyfi II *-*
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Yeraltı Mağarası :: Kuytu Köşe :: Dünya Şehirleri-
Buraya geçin: