Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tanrılar diyarı sana kapılarını aralıyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Tesadüf II Üç Yaratık.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Isis Dione Rossi
De Academia - Hademe
De Academia - Hademe
Isis Dione Rossi


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 29/07/11
Yaş : 28
Nerden : Italia <3
Kadın

Tesadüf II Üç Yaratık. Empty
MesajKonu: Tesadüf II Üç Yaratık.   Tesadüf II Üç Yaratık. Icon_minitimeÇarş. Ağus. 03, 2011 11:32 pm

Mekan: Roma'nın tarihi bina dolu sokakları ve puf dolu küçük bir kafesi.
Zaman: Sabah koşusu yapılacak, güneşin yeni yeni yükseldiği saatler.
Olay: Tesadüf eseri birbirini yeni tanıyacak bir melek ile şeytanın karşılaşması, akademiden bir dostun da gelmesiyle üçlünün tamamlanması. Okeye dördüncü aranıyor yaparız sonra da. Razz

Karakterler;
Isabella Serena Lively & D.Julietta McBriant & Isis Dione Rossi




Isis gece Ita ile güzel bir yemekten sonra direk Roma'daki evine uçmuştu. Gerçi o kanatları taşıyıp ta eve kadar uçmak onu çok yormuştu ama Isis sabah koşusunu yapmaya dışarı çıkmıştı. Nasıl sabah koşusu yapmaksa bu ayağında 10 cm topuklu ayakkabılar, her adımında yukarı doğru fırlayan bej mini eteği, artık koşunca nereye fırlayacak bilemiyorum, ve hiçte rahat olmayan korseli bir bluz. Evet buna sabah koşusu derler gerçekten. Isis etraftaki insanlara aldırış etmeden yürümeye devam etti. Nereye gittiğini bilmiyordu ama bilmesi de gerekmezdi. Onun hayat felsefesi olarak kabul ettiği şey neydi zaten; herhangi bir yere uçmaktan, hala bulunduğun yerde kalmaktan ve hiçbir şeyin değişmemesinden iyidir. Etrafta bu kadar meraklı insan kafaları olmasa Isis sabah koşusu yerine sabah uçuşunu tercih ederdi. Ağır kanatlarını görünmez yapmıştı. Etrafta bir Victoria!s Secret modeli yada kostüm balosu manyağı gibi gezmek istemiyordu nasıl olsa.

Adımlarını hızlandırdı ve Roma'nın modernleşmiş sokaklarına daldı. Artık tarihi binalar ve eski yapılar yerine büyük gökdelenler vardı. Ve tabii birde trafik. Sokaktan hızla geçen arabalara doğru baktı. Işık şu an kırmızıydı. Kırmızı rengi ona bir an ateşi, ateş bükmeyi ne kadar özlediğini hatırlattı. ''Akademi bir başlasın ufak şeytanları toplayıp ateş bükme numaraları öğreteceğim.'' diye iç geçirdi. Yeşil ışık yanınca kalabalık bir insan sürüsünün peşine takıldı ve onların adımlarına uyarak yürümeye başladı. Bu sırada karşıdan da bir insan grubu yön değiştiriyordu. Yürürken Isis farklı bir elektrik hissetti. Bir ürperti, anlamsız bir soğukluk... ''Bu olsa olsa...''] dedi içinden. Ve soğukluğun geldiği yöne doğru ilerledi. Orada diğerlerinden farklı görünen, buzumsu beyaz bir teni olan bayan vardı. Gerçekten bir meleğe benziyordu ve Isis onu tanımıyordu. Bu ciddi anlamda şaşırtıcı bir şeydi. Ne yapıp edip o bayanın Isis'i farketmesini sağlayacaktı. Yürürken toprak güdülerini kullandı. İyi bir oyuncu olduğu açıkça ortadaydı. Aceleci insan gruplarının adımlarına uyamayıp tökezler gibi yaptı ve hafifçe bayanın omzuna çarptı. O bayan kesinlikle bir melekti. Çünkü teninde Isis'i yakan bir soğuk vardı. Kalabalığın dikkat etmemesi için özenli bir İtalyan aksanıyla konuştu.

''Çok afedersiniz bayan, bir an tökezledim de.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mysterium-dei.yetkin-forum.com
Isabella Serena Lively
Academiae Lucem - Bilge Melek Asistanı - Ateş Bükücü Creatio Melek
Tesadüf II Üç Yaratık. Lucem
Isabella Serena Lively


Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 30
Nerden : İtalia
Kadın

Tesadüf II Üç Yaratık. Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf II Üç Yaratık.   Tesadüf II Üç Yaratık. Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 1:55 am


Güneşin parlak ışıkları vücuduna değdiğinde garip bir his uyanmıştı içinde. Güzel ve doyurucu bir histi bu. İnsanların arasına karışmak kendini kısıtlı hissettirse de güzeldi. Uçmayı özlediği nadir zamanlardan birindeydi. Gösterişli kanatlarını göğe doğru açarak yükselmek istese de kendisini tutuyor ve insanların dünyasında olduğunu hatırlatıyordu kendine. Etrafındaki insanların bakışlarının neye olduğunu tahmin etmesi zor değildi. Göz irisleri? Yada uzun boyu. Belki de bembeyaz, kusursuz tenine…

Güneş baştan çıkarıcı bir şekilde yoğun ışıklarını yeryüzüne gönderirken artık alışıyordu. İnsanların dünyasında bahardı ve her zaman ki gibi kalabalıklığını koruyordu sokaklar. Eski oyulmuş taşlar dar sokaklarda muazzam bir görüntü sergilerken, yavaşça şehrin yoğunluğunu üzerinde hissetmeden geçmişti güzel Melek. Üzerine giydiği beyaz elbise bacaklarını açıkta bırakıyor ve ten renginden sadece 2-3 ton koyu gözüküyordu. Uzun bacakları bir mermer kadar pürüzsüz ve göz alıcıydı. Sarı dalgaları bir kız çocuğununkiler gibi usulca her hareketiyle sallanıyordu. Annesinden fiziksel olarak aldığı tek şey buydu. Güzel saçları. Ve ailesinden gelen güçlü soy. Geriye bir tek Isabella kalmıştı. Başını yavaşça sallayarak tüm düşünceleri atmak istedi belleğinden biran için. Yavaşça insanlara değmeden yolu geçmeye çalışıyor ve bazen beceremiyordu. Hepsinin farklı kokusunu yavaşça içine çekti. Bu herkesin zihnini aynı anda duymak gibiydi. Karışık ve bazen korkutucu. İnsanları anlamak Isabella’ya en zor büyüyü yapmak gibi gelirdi hep. Öğrenmesi zor ama bir daha tekrar etmek istemeyeceğiniz bir şeydi. Omzuna ılık bir şey çarparken hafif bir titreşim oluşmuştu. Yüzünü bile görmemiş ne olduğunu bilmiyordu. Hızla başını kaldırarak kadının pürüzsüz cam gibi olan yüzüne baktı. Güzel dudakları, renkli gözleri. Bir insanda olamayacak kadar güzel ve eşsizdi. Gözlerine bakarak usulca gülümsedi ve geri çekildi. Kadının güzel siması İtalyan aksanıyla birleşince büyüleyiciydi. ''Çok afedersiniz bayan, bir an tökezledim de.'' Kadının koluna yavaşça dokunduğunda bir güç dalgası benliğini sarmıştı güzel meleğin. Kadının ifadesi değişirken yavaşça yolu geçmişlerdi. Ne olduğunu bilse de bir şey yapamazdı. Şaşkınlığını gizlemeye çalışsa da beceremediğini çok iyi biliyordu. Düşüncelerinden yavaşça sıyrılırken kadınla sessizce yürümüşlerdi. Isabella sessizliği bölerek konuşmaya başladı. ‘’Sanırım önceden sormalıydım. Yürümemizin bir sakıncası yok değil mi? Gülümseyerek bakmıştı kadının gözlerine. Işıltılı ve bir şeytanınkine göre çok farklıydı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mortemsymphony-rpg.com/
Isis Dione Rossi
De Academia - Hademe
De Academia - Hademe
Isis Dione Rossi


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 29/07/11
Yaş : 28
Nerden : Italia <3
Kadın

Tesadüf II Üç Yaratık. Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf II Üç Yaratık.   Tesadüf II Üç Yaratık. Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 1:02 pm

Isis bayana bilerek, yanlışlıkla, çarptıktan sonra yönünü değiştirdi ve onunla yürümeye başladılar. Karşıya geçtikleri zaman aralarında uzun bir sessizlik oluşmuştu. Etraftaki insanlar şimdi daha da dikkatli bakıyorlardı. Bu iki şey birbirini tamamlıyordu sonuçta. Ve ikisinin de birbirinden dikkat çekici tenleri ve gözleri vardı. ''Sanırım önceden sormalıydım. Yürümemizin bir sakıncası yok değil mi?'' Bayan sonunda sessizliğin bozulması gerektiğini düşünmüştü herhalde. Sakıncası niye olsun ki zaten Isis'in amacı onu tanımaktı. Isis uzun süre akademide çalıştığından son senelerde yetişen bütün melek ve şeytanları tanırdı. Fakat kim bilir bu bayan da bir beş yüz yaşına varmıştı belki de. Kafasını sağ tarafında duran bayana doğru çevirdi ve gülümsedi ve sessizce ekledi. ''Tabi ki de sakıncası yok bayan ve eğer sakıncası olmayacaksa ben isminizi öğrenmek isterim. Bana sizde tanıdık gelen bir şeyler var.''

Tabi ona gidipte sen bir meleksin değil mi diye soramazdı. Bir insana yaratık sırlarını anca bir şeyler karşılığında veriyordu. Mesela değerli takas edilecek bir et yada farketmeden buldukları bir sihirli yaratık karşılığında. Ama eğer o bir insansa ''Sen bir melek misin acaba?'' sorusu ona ağır kaçacaktı. Çünkü bu konuda pek meraklı birine benzemiyordu, hareketlerinin iki anlamı vardı; ya bir melekti yada çok güzel ve henüz yaratıklardan haberdar olmamış meraksız bir insan. Belki de annesi melek babası insandır, yada tam tersi, kim bilir. Isis bu riski göze almak istemedi. Meraksız bir insanın merakını uyandırmak istemezdi. Hafıza silme gibi bir yetenekte sadece Naka'da vardı ve Naka insanların hafızalarını silmeyi sevmiyordu, çünkü onları ve hafızalarını o yaratmıştı. ''Belki de insanların bizi tanımalarını istiyor.'' diye iç geçirdi ardından iç sesiyle sohbet etmeye devam etti. ''Acaba Naka'dan mı bahsetsem? Hem insan olsa Naka'yı tanımaz bende bir film karakteri olduğunu söylerim. Melekse de zaten bildiği hemen ortaya çıkar.''

Kalabalığın adımlarına ayak uydurarak yürümeye devam ediyorlardı, etrafta çeşit çeşit insan vardı. Isis kabul ediyordu İtalya'daki bayanlar gayet güzeldi ama hiçbiri şu an yanındaki bayan ve Isis kadar dikkat çekemezdi. Şimdi etrafta dünyada markalaşmış kafeler, restorantlar belirmeye başlamıştı, belki de onu bir kafeye davet etmek iyi bir fikir olabilirdi. Mesela normal bir insan gibi herkesin girdiği şu yeşil kafeye, yada Roma'nın güzel çeşme manzaralı bir kafesine. Aslında bir yerde oturup makarna yeseler daha güzel olurdu. Evet, hırsıyla bazen insanları ezebiliyor ve ne kadar sorumsuz olduklarını düşünüyor olabilirdi ama makarna denen şey gerçekten çok lezzetliydi. İtalya'da kaldığı sürece en güzel makarna yapan yeri araştırmış ve tabak tabak makarna yemişti. Ve en sevdiği yer şu an çok yakınlarındaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mysterium-dei.yetkin-forum.com
Isabella Serena Lively
Academiae Lucem - Bilge Melek Asistanı - Ateş Bükücü Creatio Melek
Tesadüf II Üç Yaratık. Lucem
Isabella Serena Lively


Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 30
Nerden : İtalia
Kadın

Tesadüf II Üç Yaratık. Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf II Üç Yaratık.   Tesadüf II Üç Yaratık. Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 3:39 pm

Bazen hiç ummadığınız şeyler biran da gerçekleşebilirdi. Sizin istememeniz hiçbir şeyi değiştirmez. Size seçme hakkı vermezdi. Bu dünyaya ait değildi… İnsanların bakışlarına alışmış ve umursamadan yürüyordu. Belki de bazı şeyleri geride bırakmanın zamanıydı artık. Ne yapacağından emin değildi. İçinde hiçbir zaman kin ve nefrete yer vermeyen güzel melek, yanındaki duran yaratığa rağmen kayıtsızdı. Geçmişteki hatalar, pişmanlıklar sizi hiçbir zaman yüceltmezdi. Asıl geriye dönük yaşarsanız her zaman kaybeden siz olurdunuz. Kadının bakışlarını üzerinde hissettiğinde düşüncelerinden sıyrılmıştı usulca. Gülümseyen yüz ifadesi mutlu bir fotoğraf karesini andırmıştı Isabel’e. Bıraksanız sizi başka bir yere götürebilecek gibiydi. ''Tabi ki de sakıncası yok bayan ve eğer sakıncası olmayacaksa ben isminizi öğrenmek isterim. Bana sizde tanıdık gelen bir şeyler var.'' Karşısındaki yaratığın genç olduğunu düşünmüyordu. Belki de güzel bir oyuncuydu. Tanıdıktan kastının ne olduğunu biliyor olmasıydı belki de. Isabella’yı belki görmüştür daha önce ama karşısındaki kadını hiç görmemesi şaşırtıcıydı.
Roma’nın tarih akan tozlu sokaklarında insanlar genelde yoğunluk ve bir telaş içindeydi. Büyük caddeden gelen ince müzik durumu daha da katlanılır hale getirirken, sanat anlayışlarının kendi dünyalarındakine göre çok alt seviyede olduklarını görebiliyordu. İnsanları anlamak belki de en zor şeylerden bir tanesiydi. Etrafları iyice kalabalıklaşmış, küçük kafeler ve dünya devi haline gelmiş restorant ve eğlence yerleriyle çevrilmişti. Birbirleriyle harmanlanmış yemek kokuları burnunda tatlı bir iz bırakırken ne yapacaklarını merak etmişti güzel melek. Saçları tatlı bir esintiyle savrulurken beline iniyor açıkta kalan omzunu kapatıyordu. ‘’Ben Isabella. Ailem oldukça bilinir ama beni tanıyacağınızı düşünmüyorum. Belki Lively desem daha tanıdık gelir.’’ Düşündüğü şeyde yanılmayacağını biliyor, kimliğini ifşa etmeden anlayabilirdi her şeyi. Kadına geldiği soyu söylemiş ve merakla yüzünü inceliyordu. Değişen ifadesinde mutluluğu bile gördüğüne yemin edebilirdi. Yolun bitiminden döndüklerinde daha sessiz bir sokağa girmişlerdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mortemsymphony-rpg.com/
Isis Dione Rossi
De Academia - Hademe
De Academia - Hademe
Isis Dione Rossi


Mesaj Sayısı : 72
Kayıt tarihi : 29/07/11
Yaş : 28
Nerden : Italia <3
Kadın

Tesadüf II Üç Yaratık. Empty
MesajKonu: Geri: Tesadüf II Üç Yaratık.   Tesadüf II Üç Yaratık. Icon_minitimePerş. Ağus. 04, 2011 4:03 pm

Isis bayanı beklerken yüzlerine hafif bir meltem çarptı ve bayanın saçları belinde ahenkle dans etti. Gerçekten güzel görünüyordu. Isis saçlarını geriden sıkıca bağlamış, rüzgarın onları savurmasına izin vermiyordu. Etraftan tatlı tatlı müzik sesleri geliyordu. ‘’Ben Isabella. Ailem oldukça bilinir ama beni tanıyacağınızı düşünmüyorum. Belki Lively desem daha tanıdık gelir.’’ Vay canına Lively ailesi. Bu aileyi biliyordu, ailenin neredeyse her üyesi birer melekti ve hatta aralarında Malum melek bile yok denecek kadar azdı. Bu aile kalpleri iyilikle kaplı yaratıklardan oluşuyordu. Annesi, bu bayanın annesi yada anneannesi gerçekten çok iyi tanıyordu. Nasıl olsa onlar İtalya'sa bulunan meleklerdi. ''Aynı bizim gibi... Ama bir farkları var, ailesiyle bilindiğine göre onlarla birlikte yaşıyor. Benim bir ailem olduğunu bile bilmezler ki.'' diye iç geçirdi. Bu aralar iç sesiyle sıkı bir muhabbeti vardı. Isis'in annesi de aynı Isabella'ya benzeyen bir bayandı. Sarı bukleli saçları ve buzumsu beyaz bir teni vardı. Isis hemen kafasındaki düşünce bulutlarını dağıttı. Ailesi hakkında tek kelime etmeyecek, tek kelime düşünmeyecekti, yada en azından düşünmemeliydi.

Bu sırada Isis, Isabella'yı uzun süre cevapsız bıraktığını fark etti. Isabella cevap beklemeyi bırakmış yolu, binaları inceliyordu. ''Ah, affedersin, dalmışım, Isabella. Aileni tanıyor olmalıyım, sonuçta İtalya'da yaşıyoruz, küçük bir ülke ama tam çıkaramadım. Bende Isis Dione Rossi.'' Rossi'ler herkes tarafınca biliniyordu zaten. İnsanlar ve yaratıklarda bir sürü Rossi vardı. Sağolsun korkunç babası ve dedesi canlıların aklını yıkamayı iyi biliyorlardı. Artık şehrin trafiğinden kurtulup tarih kokulu binaların arasına yeniden girmişlerdi. Makarna yediği mekan iki sokak ötedeydi. Karnı da oldukça acıkmıştı zaten. Gülümseyerek konuşmasına devam etti. ''Ben baya acıktım, ileri de bildiğim çok güzel bir restoran var ve İtalya'da yediğim en güzel makarnayı yaptıklarına yemin edebilirim.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://mysterium-dei.yetkin-forum.com
 
Tesadüf II Üç Yaratık.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Yeraltı Mağarası :: Kuytu Köşe :: Dünya Şehirleri-
Buraya geçin: