Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Tanrılar diyarı sana kapılarını aralıyor
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Karşılaşma

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Isabella Serena Lively
Academiae Lucem - Bilge Melek Asistanı - Ateş Bükücü Creatio Melek
Karşılaşma Lucem
Isabella Serena Lively


Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 30
Nerden : İtalia
Kadın

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimePtsi Ağus. 15, 2011 7:49 pm

İçindeki sıkıntı hiç geçmeyecekmiş gibi bir türlü huzura eremiyordu güzel melek. Hiç kimseye belli etmese de kendini güçsüz ve çaresiz hissettiği günlerden bir tanesindeydi. Kanatları, beyaz elbisesinin arkasında haşırtılı bir şekilde toplanırken yürümeyi tercih etmişti. Ay’ın parlak ışıkları etrafını aydınlatırken doğaüstü bir görüntü çiziyordu. Göklerin tek hakimi, tek yöneticisi gibiydi. Yıldızlar kümeleşmiş bir şekilde Ay’a itaat edercesine etrafına yerleştirilmişlerdi. Rüzgar usulca eserken onları dağıtmamaya özen gösteriyor gibiydi. Nereye gideceğine yada ne yapacağına bilmeden yürüyordu sessizce. Annesinin ölümünden sonra yalnız kalmış ve kimseye güvenmemeyi öğrenmişti. Aslında herkese değildi… Joseph hariç herkese. Onu ilk gördüğü andan beri hep iyi biri olarak düşünmüştü. Kötü biri olacağını yada Isabel’e zarar vereceğini asla düşünemezdi. Güzel gözlerini tekrardan anımsamıştı bilge meleğin. Her şeyi biliyor gibi bakıyor ve garip bir şekilde güven duygusu yerleştiriyordu belleğinize. Çok ciddi ve aksi birini beklerken böylesine biriyle karşılaşmıştı. Yüzüne yayılan büyük bir gülümsemeyle, çiçeklerle örülmüş bir yoldan geçti. Renkli görüntüleri doğayı canlandırmaya yetecek kadar güzel ve güçlüydü. Dokunduğu her çiçek sanki tekrardan açılıyor gibi parıltılı bir şekilde eşlik ediyordu Isabel’e.

Şiddetlenen esinti saçlarını geceye doğru savururken gecede bir gün ışığı gibi yayılmış, elbisesinin etekleri dalgalanmaya başlayan bir su gibi hareketlenmişti. Usulca dizlerinin üzerine çökmüş ve ellerini serin toprağa yerleştirmişti. Annesinin yattığı yere. Ölü bedeni her an canlanabilecekmiş gibi gelse de bunun boş bir şey olduğunu biliyordu. Yumuşak toprağı elleriyle okşarken, dudaklarından dökülen büyülü sözcükler geceye karışmıştı. Toprak beyaz çiçeklerle bezenmiş, yeniden açılıyor gibiydi. Küçük bir çıtırtı dikkatini dağıttığında hızla arkasını dönmüştü ama sadece karanlık vardı. Biri olsa fark etmemesi mümkün olmazdı hem bu saatte onu görenler deli olduğunu zannedebilirdi. Kimin umurundaydı ki? Belki böyle görünmesi her şeyi daha da kolaylaştırabilirdi. Annesine her şeyi anlatmak istiyordu. İşini, Joseph’i… Ağzını tam konuşmak için açtığında, acı bir çığlık atmıştı. Hızla öne doğru düşmüş ve sol kolunu kıpırdatamıyordu bile. Yara iyice açılırken beyazlar içindeki elbisesi kana bulanmış ve hareket etmekte zorlanıyordu. Kanadının hasar gördüğüne neredeyse emindi ve buda kendi kendini iyileştiremeyeceği anlamına geliyordu. Toprağın serin yüzeyi vücuduna dokunurken bir an olsun rahatladığını hissetti ve usulca gözlerini karanlığa bıraktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mortemsymphony-rpg.com/
Damian McGlazy
De Academiae Lucem - Bilge Melek
Karşılaşma Melekleer
Damian McGlazy


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 31/07/11
Yaş : 31
Erkek

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimePtsi Ağus. 15, 2011 9:32 pm

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://2011denberi.tumblr.com/
Isabella Serena Lively
Academiae Lucem - Bilge Melek Asistanı - Ateş Bükücü Creatio Melek
Karşılaşma Lucem
Isabella Serena Lively


Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 02/08/11
Yaş : 30
Nerden : İtalia
Kadın

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Ağus. 16, 2011 12:04 am

Soğuk hava bedenini sarmalamıştı ama üşümüyordu. Göz kapakları açamayacağı kadar ağırlaşmış ve istemiyordu belki de. Ona neyin böylesine zarar verdiğini bilmiyordu ama güçlüydü ve karanlık… Bir şeytan mıydı? Yada Isabella’yı öldürmek isteyen biri. Her şey o kadar karışık bir hal alırken, kime güvenip güvenemeyeceğini bilemezdi. Acısı daha da can yakıcı bir hal alırken ne kadar zarar aldığını bilemiyordu bile. Bedeni uyuşmuş bir halde yere kapaklanmıştı, annesinin yanına…

Gözlerini hiç açamayacak gibi hissediyor, yakıcı güneş ışığı teninde dolaşırken. Sanki kendisi buz kütlesinin içinde gibiydi. Güneşte onu çözüyordu yavaş yavaş. Gözlerini usulca açarak güneşin koyu kızıl ışıklarına alışmaya çalışıyordu. Güneş, ışıklarıyla doğayı ayaklandırıyor, haşin rüzgarı sakinleştiriyordu… Yavaşça nefes alarak etrafına bakındı. Son derece tanıdık olan bu yer, evleriydi. Akademiye girmeden, büyü yapmayı öğrenmeden, ailesi ölmeden çok önceydi. Ama artık yaşanılacak ne bir ev ne de ailesinden biri vardı. Etrafına bakındığında mutlu olduğu kadar yaşamını silen anıları da bunun yanına yerleşmişti. Ailesinin öldürüldüğü yerdeydi. Üzerindeki kan lekeleri kurumuş, beyaz elbisesi grileşmişti. Saçları omuzlarını örterken hızla yerden kalktı. Başı dönüyor, midesi bulanıyordu. Hızlıca arkasını dönerek koşmaya başladığında, arkasına bakacak gücü bulamıyordu. Göreceklerinden korkuyordu belki de… Yine de bakmalıydı, belki de onları tekrardan görebilirdi… "Isabella. Isabella benim Joseph. Ne oldu sana. Duyuyorsun beni değil mi? Isabella" Uzaktan duyulan ses tanıdık ve bir o kadarda umut vericiydi. Tüm düşünceleri ve gördüğü şeyler bir anda silikleşmişti. Tüm renkler kaybolmuş ve her şey siyaha bulanmış, bilinçaltının ona oynadığı oyunlardan sıkılmıştı. Göz kapakları ağır ağır açılırken, etraf bulanıklaşmıştı. Rüzgar şiddetini arttırmış ve toz zerreleri havalanmıştı gecenin karasında. Gözleri tanıdık bir simaya takılırken küçük, acıyla karışık bir gülümseme yerleştirmişti yüzüne. Erkeğin yüzü hala ezberindeki gibiydi. Önce güzel ve endişeli koyu gözlerini görmüştü. Sonra dağınık saçları ve yorgun ifadesi… Kendi içinde telaşlanmasını asla istemezdi. İyileşecekti, belki geç olacaktı ama iyileşecekti. Hem aldığı ilk büyük yara bu değildi. Daha ağırlarını da almıştı ve neredeyse ölümü bile tadacaktı. Soğuk ve sonsuz huzur… Bazen ölüm bir kaçış gibi gelir ama sadece daha büyük bir karanlığa sürüklenirdiniz. Ağzındaki bakırımsı tada aldırmadan konuşmuştu. ‘’Ben… Kanadım. Canım yanıyor Joseph. Dikkatli ol tekrardan dönerse…’’ Sesi bir fısıltı halinde çıkarken konuşmakta zorlanmış, nefes alışverişi düzensizleşmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.mortemsymphony-rpg.com/
Damian McGlazy
De Academiae Lucem - Bilge Melek
Karşılaşma Melekleer
Damian McGlazy


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 31/07/11
Yaş : 31
Erkek

Karşılaşma Empty
MesajKonu: Geri: Karşılaşma   Karşılaşma Icon_minitimeSalı Ağus. 16, 2011 1:07 pm

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://2011denberi.tumblr.com/
 
Karşılaşma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Yeraltı Mağarası :: Kuytu Köşe :: Dünya Şehirleri-
Buraya geçin: