Chaos Greyn De Academia Tenebras Bilge Şeytan Asistanı - Hava Bükücü Creatio Şeytan
Mesaj Sayısı : 19 Kayıt tarihi : 01/08/11 Nerden : Senin Cehenneminden.
| Konu: Bitter çikolata tadında bir tanışma, evet tam yerindesin. Ptsi Ağus. 22, 2011 2:22 am | |
| & S.Lilith Mara - Chaos GreynMekan: Yanartaş, sahil kenarı. Dalgalı deniz, hafifçe esen rüzgar ve hiç sönmeyen bir ateş. - Spoiler:
Zaman: Gün batımından sonra gelen karanlık.
En son Chaos Greyn tarafından Ptsi Ağus. 22, 2011 2:55 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
|
Chaos Greyn De Academia Tenebras Bilge Şeytan Asistanı - Hava Bükücü Creatio Şeytan
Mesaj Sayısı : 19 Kayıt tarihi : 01/08/11 Nerden : Senin Cehenneminden.
| Konu: Geri: Bitter çikolata tadında bir tanışma, evet tam yerindesin. Ptsi Ağus. 22, 2011 3:11 am | |
| Gökyüzü toz pembesi renklerini, bir an önce gecenin asil koynuna girmek istercesine birer birer yok ediyordu. Deniz, sanki birilerini kucaklamak istermiş gibi dalgalarını sahile fırlatıyordu. Kimisi birileri için mum yakmıştı kalbinde, geri dönsün tanrım lütfen.. Kimisi karşısındakinin kalbini acımasızca kırıyordu, daha iyilerini hak ediyorsun diye.. Ve bir yerlerde bir çocuk ağlıyor olabilirdi en sevdiği oyuncağı kırıldığı için ya da iki sevgili bir daha bırakmamak için birbirlerine söz veriyor olabilirdi. Ama dünya da hiçbir değişiklik yoktu ve olmayacaktı da. Çünkü dünya kalpsiz bir şeytan gibi kimseyi umursamadan sadece ilerliyordu ve zaman işliyordu gök yüzüne. Bir daha geri dönmeyecek damlayıp giden zaman. Ve o geri gelmeyecekti, boşunaydı tanrıya yapılan dualar. Söylediklerini geri alamayacaktı, parçalamıştı kalbini bir kere, ve sadece tek bir nefeste çıkan anlamsız cümlelerdi. Çocuk, oyuncağına bir daha sahip olamayacaktı. Ve iki sevgiliden biri verdikleri sözü bozacaktı. Çünkü hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.
Son ışıklarda gök yüzünden kaybolduğunda karanlığına kavuştuğu için bir oh çekmiş gibi sert bir rüzgar yüzünü yaladı geçti ve saçlarını havalandırdı Chaos'un. Yine derin düşüncelere dalmıştı, içinden çıkamayacağı kadar. Dalgın gözlerini gök yüzünden ayırıp yanar taşa çevirdi. Harıl harıl sanki daha yeniymiş gibi yanıyordu ve sanki hiç sönmeyecek gibiydi. Büyük ihtimalle de sönmeyecekti. Çünkü o şeytanın tapınağıydı, mabedi. Ve insanlar yaşadıkça şeytan asla yok olmaz. Bulduğu bir deniz kabuğunu deniz fırlattı. Hiç etkilenmemiş gibiydi deniz. Bir tane daha aldı yerden. Tam fırlatacaktı ki arkasından gelen hafif çatırtılar elini durdurmasına neden oldu. Yavaşça eğildiği yerden kalktı. Ellerini tetikteymişçesine ovuşturuyordu. Ses yeniden tekrarlandı. Sol taraftan. Başını hafifçe sola döndürdü ve sakin adımlarla oraya yürümeye başladı. Sağ elini kaldırdı. Havanın etrafında titreştiğini hissedebiliyordu. Tıpkı saçlarını okşayan yumuşak ama kararlı bir el gibiydi. Ses bu kez daha yakından gelmiş ve Chaos’un sabrı da tükenmişti. Elinin sert bir hareketiyle hava etrafında süzüldü ve davetsiz misafiri yakaladığını gibi görünüre çıkarttı. Gelen kızgın ses bir kıza ait olduğunu gösteriyordu. “Davetsiz misafirlerden pek hoşlanmam.” Dedi iğneleyici bir sesle ve havayı yeniden kendisine çağırdı.
| |
|
S. Lilith Mara De Academia Tenebras - V. Sınıf & Bilge Şeytan Asistanı - Bölüm Başkanı
Mesaj Sayısı : 16 Kayıt tarihi : 05/08/11 Yaş : 27 Nerden : Bizantion ^^
| Konu: Geri: Bitter çikolata tadında bir tanışma, evet tam yerindesin. Çarş. Ağus. 24, 2011 6:14 pm | |
| Lilith elindeki kibriti sararmış fotoğrafların üzerine attı. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bakan küçük çocuğun son kalıntısı da küle dönüşürken, bir damla göz yaşı yanaklarından boynuna süzüldü. Alevlerin pırıltısı gözlerinde dans ederken sağ elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Bu andan itibaren onun hakkında düşünmeyecek, onun hakkında konuşmayacaktı. En yakındaki minderin üzerine çöktü. Hala gittiğine inanamıyordu. On yıldan fazla olmuştu fakat hala onun öldüğünü inkar ediyordu. Resimlerini yakacak cesareti asla bulamayacağını düşünüyordu. Aslında sadece o gece çekilmiş olan resimleri yakmıştı. Nedenini bilmiyordu. Belki de yalnızca o gece hiç yaşanmamış olmasını diliyordu. Şimdi, tam burada, Sammy'siyle oturup anıları yad ediyor olmalarını diliyordu. O günden sadece kötü bir kabus olarak bahsedebilmeyi diliyordu. Ama bunların hiçbirini yapamayacaklarını biliyordu. Çünkü Sammy artık burada değildi. Yıllardır onun hala yaşıyor olabileceğini söyleyip durdu. En kötüsü ise kendi söylediklerine kendisi de inanıyordu. Fakat herkes onun artık 'öldüğünü' söylemişti ona. Devam etmesi gerektiğini söylemişlerdi. Genç kız kafasını salladı ve bütün düşünceleri uzaklaştırdı. Uğultudan farksız sesler karanlığa gömüldüğünde, geriye sadece şöminedeki ateşin çıtırtıları kalmıştı. Ani bir refleks ile sol üst köşesi yanmış bir resmi çekip aldı. Resmi nazikçe okşadı. Yüzünde oluşan hüzünlü gülümsemeyi engelleyemedi. Resmi anı kutusunun içine attı ve balkona çıktı. Ateşin bedenini saran sıcaklığından, Uganto'nun serin akşamına çıkınca bedenini bir üşüme hissi sardı. Ateş kırmızısı kanatları, karanlık gecede parlarken ayakları soğuk zemini terk etti. Nereye gitmek istediği hakkında hiçbir fikri yoktu fakat yalnız kalmak istiyordu. Rahatlayabileceği bir yere ihtiyacı vardı. Kardeşi dahil her şeyi aklından çıkarabileceği bir yere...
Tekrar yere indiğinde geldiği yer gülümsemesine neden olmuştu. Duruma bakılırsa ateş hayatından hiç çıkmayacaktı. Ağır adımlarla sahili doğru ilerlerken havanın onu kavradığını hissetti. Alçak sesle küfrederken, içine hapsolduğu balon birden yok olmuştu. "Davetsiz misafirlerden pek hoşlanmam" diyen kadın sesi kafasını aniden kaldırmasına neden olmuştu. Rüzgarlı havada savrulan saçları görüşünü engellemeseydi hemen hemen aynı boylarda olduklarını söyleyebilirdi. Kadını incelemek için harcadığı dikkatini bu sefer de kafasına yeni dank eden cümlesine yoğunlaştırdı dişi şeytan. Omuzlarını dikleştirdi ve eliyle önüne düşen saçlarını düzeltti. Ne hakla onun varlığından rahatsız olabilirdi ki?Burası özel mülk değildi, kimse tarafından sahiplenilmesi de doğru olmazdı. Genç kadına doğru birkaç adım attı. "Ah, rahatsız ettiğim için özür dilerim," dedi sinir bozucu bir edayla. Ardından devam etti. "Fakat burası sizin özel mekanınız değil. Yani bana ukalalık taslamanıza hiç gerek yok." Cümlesini bitirdikten sonra yakınlardaki bir kayaya gitti ve üzerine oturdu. O kızla daha fazla muhatap olmasının lüzumu yoktu. Rp Out: Geç yazdığın için özür dilerim ^^" | |
|